Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

E.H. 97. Varis İsmi ve Yaşantısı



VARİS İSMİ ve YAŞANTISI


Bütün servetlerin gerçek sahibi. Cenab-ı Hak buyuruyor: "Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz." (Hicr/23). "Yeryüzüne ve onun üzerindekilere ancak biz vâris oluruz ve onlar ancak bize döndürülürler." (Meryem/40). "Biz, refahından şımarmış nice memleketi helâk etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra oralarda pek az oturulabilmiştir. Onlara biz vâris olmuşuzdur" (Kasas/58).

Varis, başkasının gitmesi ve yok olmasından sonra Bâki olan demektir. Bu  özelliğe sahip olan tek varlık Yüce Rabb'imiz olan Allah'tır. Çünkü O, bu dünyada kendilerine verdiği sürenin dolmasıyla yok olan bütün varlıkların ardından baki kalacak tek varlıktır Bütün varlıkların varlığı O'nun elinde ve yalnız O'na bağlıdır. O'nun varlığı ise hiçbir varlığa bağlı değildir.

Şunu bil ki, varlığı mümkün olan bütün varlıkların maliki ve sahibi Allah'tır. Fakat Allah kerem ve ihsan sahibi oluşu nedeniyle, bazı eşyayı geçici olarak kullarının mülkiyetine vermiştir. İnsanlar ölümlü Allah ise Bâki'dir. Bu yüzden insanlar öldüklerinde sahip oldukları eşyalar, ilk sahibi olan Allah'a kalır. Allah'ın Vâris olmasından maksat işte budur.

O, varlığın başkalarına değil kendisine nisbetiyle alem ülkesine varis olandır. Mazharlardan yok olan her surete Allah’ın el-Batın ismi varis olur. Mazhardaki bu suret varlığı ile Allah’a nisbet olunmuştur. Batından zahir olan her şeye de Allah’ın ez-Zahir ismi varis olur. Bu mevcudun sureti varlık bakımından kendisine nisbet olunan zahiri tecelligahta kaim olur. Batının varis olmadığı zahir, zahirin varis olmadığı batın yoktur. Gerçek varis ise Allah’tır. Bu sıfat yetkin yöneticinin alemeti olan sıfatlardan biridir. Bu isim fiillerin sıfatlarındandır. Bu ismin sıfatı verasettir. Veraset, Allah’ın her mevcudun varlığıyla tahakkukunun zuhurundan ibarettir. Böylece Allah herşeyin şeyliğine varis olur. Bu yüzden herhangi bir şeyin nefsinin şeyliğinde el-Varis’in mirasçı olmadığı bir varlık ve mülk kalmaz. Veraset-i Hakkiyyet, mevcudatın hakikatlerindeki “vahidi tecelli”den ibarettir. “Her halukarda dönüş Rabbinedir” (Alak/8). Veraset-i halkiyye ise arifin tahkiken ve vicdanen ilahi vasıflanmaya varis olmasıdır. Arifteki bu vasıflanma aslen Hakk’a aittir. Nitekim Allah’da bu mazharda zuhur edendir. İşte bu Allah’ın “O’nun kulağı, gözü, dili ve eli olurum” sözüdür.

El-Varis isminin hükümleri manevi ve suri bütün mertebelere sirayet etmiştir. Peygamberler ve varisleri ilmi varis bırakmışlardır. Hak bu mertebede varis kılandır. İlme sahip çıkanlar ve O’nun yolundan ilimle tahakkuk edenler birbirlerinin varisi olurlar. Veraset, O’nun isim ve sıfatlarına varis olamaktır. O’nun isim ve sıfatları ile tahakkuk edenler, Kuran ahlakı ile bezenmiş olurlar. Hakk’ın ve Resulünün varisleri olurlar.

“Elif. Lâm. Mîm. Râ. Bunlar, Kitab'ın âyetleridir. Sana Rabbinden indirilen haktır, fakat insanların çoğu inanmazlar” (Rad/1)

Güzel ahlak hatayı giderir, suyun kiri giderdiği gibi, kötü ahlak da ameli bozar, sirkenin balı bozduğu gibi. (H.Ş.)

Ölümü temenni etme, ağız tadını bozan ölümü çok hatırla. (H.Ş.)

Akrabalık bağlarını bozan cennete giremez. (H.Ş.)



önceki sayfa               sonraki sayfa

içindekiler



Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam48
Toplam Ziyaret841451
Hava Durumu
Saat
Takvim