Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

E.H. 36. Gaffur İsmir ve Yaşantısı



GAFFUR İSMİ ve YAŞANTISI


Kullarının günahlarını çok örten, onları cezalandırmayan ve bağışı bol olandır. Cenab-ı Hak buyuruyor: "O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı çetin, lütuf sahibi Allah'tandır ki. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O'nadır." (Mümin/3). "Dikkat et! O, azizdir ve çok bağışlayandır." (Zümer/5). "Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver." (Hicr/49). "Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir." (Hacc/60).

Allah, kullarını sadece bir kere değil defalarca bağışlar. Öyle ki, O'nun bağışlaması sayılamaz. Kullarını dünya ve ahirette rezil etmeyen onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından dolayı cezalandırmayan. Allah,  iyiyi-güzeli  açığa çıkaran, kötüyü, çirkini  örtendir. Allah dünyada üzerlerini örtmek, ahirette de  cezasını vermemek suretiyle bunu örter. Allah insanı üç türlü örtü ile örtmüştür.

  • İlk örtü; insanın ayıp ve çirkin görünen yerlerini gizleyen elbiseleridir.
  • İkincisi; insanın fikir, düşünce ve hayallerini kalbinde gizlemesidir.
  • Üçüncüsü ise; Allah kulunun günahlarını örtmüş, gizlemiş; günahlarını sevaba çevirmiş, sanki  hiç günah  işlememiş gibi ahirette yalnızca sevaplarını  yazan kitaplarını vermiştir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor:

  • Kul, günahını itiraf eder ve tevbe ederse, Allah tevbesini kabul eder.
  • Açıktan günah işleyenler dışında ümmetimin tamamı affedilir.
  • Kim bir müslümanın hata ve günahlarını örterse, Allah da dünyada ve ahirette o kimsenin hata ve günahlarını örter.

Tenbih: O'ndan başka kulların günahlarını bağışlayan kimse yoktur. İçtenlikle tevbe eden, sanki hiç  günah işlememiş gibidir. Kullar için zorunlu olan, bağışlaması pek geniş olan Allah'tan günahlarının bağışlamasını talep etmek ve hiç bir zaman ondan ümit kesmemektir.

Her müslüman, bir günah işlediğinde onu insanlardan gizlemeli  ve asla açığa vurmamalıdır. Günahlarını yalnızca Allah'a itiraf etmeli  ve ondan bağışlanma dilemelidir.

Bu ismi bilen her müslüman, kendi günahlarını örrtüp gizlediği gibi, başkalarının da günahlarını örtüp gizlemeli ve açığa vurmamalıdır. Yüce Allah'ın şu ayetini akıldan çıkarmamalıdır. "Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız?" (Nur/22)

El-Gaffur, meydana gelen herhangi bir günahtan ötürü hesaba çekmeyendir. Hakk’ın el-Gaffur ile el-Gafir isimleri arasındaki farka gelince; el-Gafir mağfireti hususileştirir, el-Gafur ie umumileştirir. Nitakim Allah Teala “Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Ancak dilediği kimsenin bunun dışındaki günahlarını bağışlar” (Nisa/48 ve 116) bu Hakk’ın el-Gafir isminin tecellisindenbiridir. Çünkü o mağfiretin şirkin dışındaki günahlara tahsis edilmesidir. Zahir ehlinin bu ayetin nassındananladıkları Allah’ın mutlak olarak şirki affetmeyeceğidir. Hakikat ehlinin bu ayetten anladıklarına gelince, bu Allah’ın el-Gafir isminin tecellisinde mukayyet olarak şirki bağışlamayacağı ancak el-Gafur isminin tecellisinde bağışlayacağıdır. Bu durum Allah’ın “Deki: Ey kendilerine yazık etmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin! Gerçekten de Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, Gafur ve Rahim’dir” (Zümer753) sözünde beyan olunmuştur. Böylece Hakk’ın “Allah bütün günahları bağışlar” sözünün peşinden “Çünkü O, Gafur ve Rahimdir” sözünün gelmesi nedeniyle mutlak olarak günahların bağışlanmasının Hakk’ın el-Gafur isminin tecellisinden dolayı bilinmiş oldu. Şirkten daha büyük bir günahyoktur. Efendimizde “Vücudun kadar büyük bir günah olamaz”  buyurarak benlik şirkine dikkat çekmiş ve “Şefaatim büyük günah sahiplerinedir” diyerekte bu tecelliyi ifade etmiştir.

Bu ismin sıfatı GAFR’dır. Mağfirettir. El-Gafur ismi ilahi fiillere ait sıfatların isimlerinden biridir. Mağfiret kendisinde hiçbir kayıtla kayıtlanmayan mutlak cemalin zuhur ettiği ilahi tecellidir. Bu tecelli sırasında Allah Teala’nın kulların fiillerinin faili olduğu keşfolur. Bu durumda kulların fiillerinin tamamı “mertebelerine göre” makbuldür. Çünkü bu fiiller Hakk’ın fiilleridir.

Allah Teala bu manaya “Hiçbir canlı yokturki, O onu perçeminden yakalamış olmasın. Şüphesiz Rabbim sırat-ı müstakim üzeridir” (Hud/56) sözü ile işaret buyurmuştur.

Gafur ismi bu nedenle nefs tezkiyesi için diğer cemali isimlerle beraber zikredildiğinde nefsi zulmetten nura taşır. Nefs tezkiyesi yoluyla ilahi isimler ve sıfatlar “gerçek hüviyetleri” ile zuhura çıkabilirler. Kelime-i tevhidin “Muhammeden Resulullah” zikrine ağırlık verilerekte fiillerin “Hadi” üzere kamil olarak zuhuru sağlanır. Celali sıfatların etkilerinden kurtulunarak cemali bir tezkiyeye yol açılmış olur.

“Bir kimsenin sinesini Allah açarsa, O Rabbi tarafından verilen bir Nur üzerine yürür.  Kalpleri Allah’ı zikretmeye katılaşan kimselere yazıklar olsun”  (Zümer/22)

Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazanda orucunu tutar, namusunu korur, kocasına itaat ederse cennete gider. (H.Ş.)

Kim abdestinin başında ALLAH’ı zikrederse bedenin tamamı temizlenir. Eğer ALLAH’ı zikretmezse sadece abdest uzuvları temizlenir. (H.Ş.)

İdrardan sakının. Çünkü o kulun kabirde ilk hesaba çekileceği şeydir. (H.Ş.)




önceki sayfa               sonraki sayfa








Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam262
Toplam Ziyaret836143
Hava Durumu
Saat
Takvim