Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

R. G. 45. Otuzdördüncü Tecelli: Ferd İsmi ve Ferdiyet

45. OTUZDÖRDÜNCÜ TECELLİ: FERD İSMİ VE FERDİYET

-      Ya Gavs-ı Azam… Resul ve Nebilerin haricinde kullarım vardır ki, onların hallerine muttali olamaz ne dünya ehlinden biri, ne uhra ehlinden biri, ne cennet ehlinden biri, ne azap ehlinden biri, ne Malik, ne Rıdvan ve ne cennet için halkettiklerim ve nede cehennem için halkettiklerim.

Bahsedilen zevat “Varisi Resulullah” olan Ferd’lerdir. Habibullah sırrına ulaşan zatlardır. Şu kudsi hadiste buna işaret vardır. “Kulum Bana nafilelerle yaklaşır ki böyle bir kulumu severim. O’nu sevincede gören gözü, işiten kulağı, söyleyen dili, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benimle görür, Benimle işitir, Benimle söyler, Benimle tutar, Benimle yürür. Kuluma istediğini veririm”.

Bu kişiler Müferridun zevatı olup, Habibullah sırrını nefislerinde yaşayanlardır. “Varisi Resulullah” olup, Efendimiz’e ait “FERD” isminin mazharlarıdır. İlmi Zata cami olup, ferdiyeti Zat mertebesinde ilmi hakikatlerine vakıftırlar. Alacaklarını “Zati Nefis” ten direkt alırlar. Bu hali Efendimz şu hadisinde açıklamıştır: “Benim Allah ile öyle bir zamanım olur ki oraya ne bir Nebiyyi mürsel peygamber nede meleki mukarreb giremez ve vakıf olamaz”. “Ferd” isminin tecelli mahallidirler. Ferdiyet şu üç vasfa sahiptir. Zat, Zati İrade ve Zati kelam. Ferdiyet özelliği ile bu üç vasıf “Zati Nefsten” bu vasıfları taşıyan zatların “nefsi hüviyet”lerine aynen yansır. “Nefsi hüviyetleri” Zati tecelli içindedir ve Zati İrade onlardan aynen tecelli eder. Zati Kelam sahibi olduklarından sözleri ve duaları “KÜN EMRİ” yerindedir.

Onlarda “O hevasından konuşmaz. Konuştukları vahy iledir.” (Necm/3-4) ayetleri tecelli eder. Efendimiz’den yansıyan Ferd tecellisi ile “Beni gören ancak Hakk’ı görür” hadisinin yaşantısını yansıtırlar. Bunların durumuna şu hadiste işaret edilmiştir: “Müferridun sizi geçti”. “Ferd isminin tecellisi” Efendimizin varisi olmanın bir sonucudur.

Zat tecellisinin içinde olduklarından, ferdiyet sahiplerinde Alah’ın Zatına ayırdığı isimleri bu zatlar kanalıyla aleme açılır. Onlarda zuhura çıkan Hakk’tır. Onlar görülünce bu nedenle Allah hatırlanır. Bu zevat sadece Resulullah Efenimiz’e karşı sorumludur. Nefislerinde Kur’an bulunduğundan, Kur’an-ı Natık olup fiili-yaşayan Kur’an’dırlar. İlimleri Allah indinden olduğundan ilmi ledün sahibi arifibillahlar içinde seçilen Habibullah sırrını taşıyandır. Hakk ile Hakk olan ve “tecelli hüviyetleri” nefsi hüviyetlerine eşit olan zevattır. Batındaki hüviyetlerini zahire Hakk olarak çıkaranlardır.

Bilmeden, farkında olmadan, bu zatlardan birine rastlamak Rahmetin en büyüğüdür. Zira onlar “alemlere rahmettirler”. Onları üzen Allah’ı üzmüş, onların gönlünü hoş eden Allah’ı hoşnut etmiş, onların gönlüne girmeyi başarabilenler ise Hakk’a vuslatı gerçekleştirenler arasına girmiş olur. Zira onlar zahirleriyle ve batınlarıyla Hakk’ın mazharı ve tecelligahıdır. Onlarda, nefislerinde Hakk mevcuttur.

Onların duasını almak bu nedenle en büyük nimettir. Fakr ehlinin içinden seçilen ve “Ferd ismi” ile beka kazanan zatlardır. Şu ayet onları anlatır: “ALLAH DİLEDİĞİNİ KENDİNE (ZATINA) SEÇER” (Şura/13).

İstidatlı bir kişiyi tespit ettikleri zaman, o kişi hangi yolda olursa olsun alıp Hakk’a ulaştırırlar.

“Müferridun” Hakk’ın Zatıyla, sıfatlarıyla ve isimleriyle bu alemdeki zuhur mahallerindendir. Bu nedenle onlarda “Hakk” görünür.

Onarı tanımak ancak irfan ile mümkündür. Oda ancak kendilerini açarlarsa. Açmazlarsa “Gök kubbenin altında sır” olarak kalırlar. Açıp açmaması dahi Hakk’ın emri ile olur. Onlardan zuhur edenin Hakk olduğunu idrak ise ancak irfana bağlıdır. İrfan ehli içinde dahi onların hallerine vakıf olan yoktur. Eğer o halini ve irfanını açacak ehil ve istidatlı biri olursa, bu irfanı o kişiye bildirir.




önceki sayfa               sonraki sayfa

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam67
Toplam Ziyaret842049
Hava Durumu
Saat
Takvim