Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

H. Ş. 122. Mümin ve Toplumsal Nefs Tezkiyesi

122. MÜMİN ve TOPLUMSAL NEFS TEZKİYESİ

“Müminler tek bir vücud gibidir. Vücudun herhangi bir yerindeki hastalık bütün vücudu etkiler”

Efendimiz şöyle buyuruyor: “Ben Allah’ın nurundanım, müminlerde Benim nurumdandır”. Müminler batınlarında Nur-u Muhammedi’yi taşırlar. Müminler bu nuru taşıdıklarından değerledirler. Bu nur vasıtasıyla da birbirlerine ayna olurlar. “Mümin müminin aynasıdır” hadisi bir açıdan bu hakikati anlatır. Bu sırra binaen müminlerde oluşabilecek maddi ve manevi hastalıklar tüm topluma sırayet eder. Mümin, vücudundan sorumlu olduğundan, vücudunda maddi ve manevi hastalık zuhur eden mümine yardımcı olmak zorundadır. Zira hastalık kendisindede bilsede bilmesede etkisini göstermektedir. “Emri bil maruf ve rehyi anil münker” hakikati burada gizlidir. Tedavi edilmeyen hastalık bütün vücudu tehdit edeceğinden tüm topluma sirayet edecektir. Bu aynı zamanda müminlerin taşıdığı Nur-u Muhammedi’ninde etkilenmesine yol açar. Nefsin hakikatine zulümdür. Bu nedenle birimsel nefs tezkiyesi şart olduğu gibi toplumsal nefs tezkiyeside şarttır.

Abdulkadir Geylani Hz.leri din beş şekilde elden gider buyuruyor:

1. Kişiler bilmediklerini bilmiyorlarsa
2. Bilmediklerini öğrenmiyorlarsa
3. Bildiklerini aktarmıyorlarsa
4. Bilmediklerini hususunda “bilmiyorum” demiyorlarsa
5. İlmin bilinmesi için kurumlar oluşturmuyorlar ve oluşmasını engelliyorlarsa.

İşte bu beş şartın yerine getirilmesi hem birimsel hem toplumsal nefs tezkiyesi için şarttır. Zira “ilim öğrenmek kadın ve erkek her müslümana farzdır”. Farzı gerine getirmek her müminin asli görevidir. Kişilerin dünya ve ahiret için gerekli olan ilimleri alması asli görevlidir. Cehalet, zulmet karanlık ve hastalık demektir. İlim nuruyla hastalıkların önüne geçilebilir. Marifetullah ise bu işin püf noktasıdır. Kudsi hadiste şöyle buyuruyor: “Ben gizli bir hazineydim. Bilinmekliliğimi sevdim. Halkı yarattım. ta ki Beni bilsinler”.

İşte marifetullah için yaratılan insana bu yolda şöyle gösterilmiştir. “Nefsini bilen Rabbını bilir”. Efendimiz “Ben öğretmenim” buyurarak bizi Kur’an’a ve Sünnete davet etmektedir. Bu hakikat nur-u Muhammedi ile nefsi natıkalarınımızda dürülüdür. Bu nura ulaşmak için her mümine düşen görev ilim ve irfan yolunda mücahede ve gayret göstermesidir. “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?”.




önceki sayfa               sonraki sayfa

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam329
Toplam Ziyaret842677
Hava Durumu
Saat
Takvim