58. ZAT, HAKİKATİ MUHAMMEDİ ve ESMA NAMAZLARI

“Mescidi Haram’da namaz kılmak diğer mescidlerde yüzbin rekat namaza karşılıktır. Benim mescidimde namaz kılmak diğer mescidlerde bin rekat namaza karşılıktır. Kudüste namaz kılmak diğer mescidlerde beşyüz rekat namaza karşılıktır”

“Yüzünü mescidil harama çevir” (Bakara/148) ayetiyle varlığımızı Hakk’a çevirmek istenmektedir. Yüzü (Zatımızı) Hakk’a çevirmek Mescidil Haram’a çevirmekle temsil edilmektedir. Mescidil Haram Hakk’ın Ahadiyetül Zat makamıdır. Künhü Zatıdır. Gizli Hazine mertebesidir. Orada sadece Zat’ı vardır. Bu nedenle bu mertebeye yönelenin namazı yüzbin rekat namaza denktir. Hakikati İlahiye’ye yönelmektir. Sırf Zat mertebesidir.

Mescid-i Nebevi ise Hakikati Muhammedi mertebesidir. Zatının taayyün ile bir mertebe kendini açmasıdır. “Beni gören Hakk’ı görür” hadisiyle Hakk’ın zuhurundan ibarettir. Bu nedenle Mescid-i Nebevide namaz kılmak Hakikati Muhammedi den hisse almak demektir. Böyle bir namaz, diğer namazlardan bin kat daha değerli olarak ifade edilmektedir. Mescidil Harama yönelen feyzini direkt Hakk’tan alır; Mescid-i Nebeviye yönelen feyzimi Hakikat-i Muhammediden alır. Kudüse yönelen ise Hakk’ın isim ve sıfatlarına yönelmiştir. Feyzini isim ve sıfatların nurundan alır. Bu nedenle beşyüz rekat namaz değerindedir.

Yüzümüzü Mescidil Haram’a çevirdiğimizde tüm mertebelerden feyz alınacağından daha değerlidir. Ancak Hakk’a yönelmede her şeyde olduğu gibi irfan ile ilişkilidir. Nefsine arif olan önce isim ve sıfatlara yönelerek Hakk’a yönelmiş olur. İkinci mertebe Hakikati Muhammedi mertebesine yönelmektir.

Şeyh’te fani, Pirde fani, Resul’de fani Hakk’ta fani olabilmek için bu mertebelerin namazı kılınmalıdır. Bu mertebeler idrak edildiğinde sadece “HAKK” müşahede edilir. Hakk’la baki olunarak “bekabillah” mertebesine ulaşılır.