H. Ş. 54.Nefs Tezkiyesi ve Marifetullah
54. NEFS TEZKİYESİ VE MARİFETULLAH
“Bir kimse zahir ve batını (dışını ve içini) temizleyerek kırk gün halisane Allah için amel ve ibadet ederse kalbi hikmet pınarlarının kaynağı olup lisanından marifet sözleri akmaya başlar”
İnsanı hakikatini nefsi natıka temsil eder. Nefsi natıkanın hakikati Allah’ı nurunu ve Kur’an’ın sırrını taşır. Ancak bu hakikat çeşitli nedenlerle dünya aleminde örtülmüştür. Nefsi natıkanın aslına ulaşabilmek için nefs tezkiyesi gereklidir. Hadiste belirtildiği gibi nefs tezkiyesi kişinin zahir ve batınını her türlü kirden ve şirkten arındırmasıdır. Bu yol seyri süluk (irfan yolu) ile nefsin iniş yolunu takip ederek aslına (NUR ve KURAN SIRRINA) yükselmesidir. İbadetler nefs tezkiyesinin vesilesi, ameller ise tezkiye oranının göstergesidir. “Kırk gün” ise kemali ifade eder. Zira kırk tasavvufta kemal sayıdır. Bu nedenle peygamberlik vazifesi Efendimize kırk yaşında verilmiştir. Kemal amel ve ibadet yoluyla kemal vasfında nefs tezkiyesi amaçlanır. Zahir ve batının birlikteliği kemali temsil eder. İnsan-ı kamil olmanın yolu özetlenmektedir. “Halisane” derken kemalin “ihlas” ile gerçekleşeceğinin ifadesidir. Kudsi hadiste “İhlas benim sırrımdır” denilerek kemalli davranış ve tezkiyenin Allah kanalıyla olacağının ifadesidir. “Allah için” amel ve ibadetlerin yapılması bu sırra binaendir. “Allah için” olan “Allah ile” dir. “Billahi” sırrıyla hüviyetinde-nefsinde Allah tecellidedir. Bu hakikatler ile nefsi natıka gerçek manada tezkiye olur.
“Nefsini tezkiye eden kurtuluşa (felaha) erer” (Şems/9) buyurularak, nefse “Kullarım arasına katıl. Cennetime gir” (Fecr/29-30) hitabı yapılır. Cennete giren nefs Allah’ın kudret eli altındadır. Hakk nasıl görünmek isterse, kul o sırra bürünür. Kulun nefsinde ise Allah’ın nuru ve Kur’an’ın sırrı vardır. O kulun kalbi (nefsi natıkası) hikmet pınarlarının kaynağı olur. Zira orada Hakikat-i İlahiye (NUR) ve Hakikati Muhammedi (KURAN) vardır. Nefsinden Hakk kanallı olarak lisanına Kur’an’ın sırları akar. Dünya hikmet yeri ahiret kudret yeridir. Ama kudret tecelliside dünyada Hakk’ça nefse talim edilir. Kalbinde KURAN ve NUR olan ise “MARİFETULLAH” sırrına ulaşır. Dil, kalbin zuhur yeridir. Kalpte marifetullah olduğunda, dilden marifet sözleri ve hikmetler çıkar. Bu çıkan kelam Allah’ın kelamını temsil eden, O’nun ruhunu ve nurunu taşıyan kelam olduğundan karşısındaki nefse ruh ve nuruyla hayat verir.