H. Ş. 42.Kelime-i Tevhid ve Tevhid Mertebeleri
42. KELİME-İ TEVHİD VE TEVHİD MERTEBELERİ
“La ilahe illallah” benim kalemdir. Oraya giren kurtulur”
Kelime-i tevhid alemlerin ve alemler ötesi hüviyet gaybı mertebelerini içeren ilahi kelamdır. Allah şöyle buyuruyor: “Lâ ilahe illallah, işte ben O’yum”. Kelime-i tevhidin hakkıyla söylenmesi için, bu lafzın içerdiği tüm mertebeleri ile bilmek gereklidir. “Ben O’yum” buyuran Allah kendinin bilinmesinin bu ilahi kelam kanalıyla olacağını buyurmaktadır. Bunun yolunu da “Nefsini bilen Rabbını bilir” hadisiyle bildirmiştir. Bunun yoluda “nefs ve tevhid mertebeleri”nin bilinip yaşanmasıyla mümkündür. Nefs mertebelerinin tevhid eğitimi ile tamamlanması ile kelime-i tevhid kemal yönüyle yaşanmış olur. Kelime-i tevhid mertebeleri: Nefsin bilinmesi yönüyle benlik bilincinin gelişmesi için “lâ ene illallah” zikriyle Benliğinde Allah’a ait olduğunun ifadesidir. İkinci mertebesi Benliğin (ene) hedef ve arzularının tevhid edilmesi mertebesidir. (lâ maksude illallah). Daha sonra “lâ faile illallah”; “lâ mevcude illallah”; “lâ mevsufe illallah” ve “lâ zate illallah” zikirleriyle Hakk efal, esma, sıfat ve Zat mertebelerinde uluhiyeti yönüyle tevhid edilir. Bunlar uluhiyet tevhidinin yaşanması ve “fenafillah” mertebeleridir. Kişinin efal, esma, sıfat ve Zat yönleriyle Hakk’ta fani olmasıdır. Denizdeki buzun eriyip deniz olması gibi.
Yukarıdaki zikirlerle “Muhammeden Resulullah” ve “Hu” zikirlerinin mertebelerinin eklenmesiyle kişi nefsinde ve alemlerde “Hüviyet Tevhidi” ni yaşar. Hüviyet Tevhidinin yaşanması “bekabillah” mrtebesidir. Hakkani vasıflarla yaşama devam edilmesidir. Denizde eriyen buzun, denizden alınan suyla Hakk tarafından tekrar buz kalıbına sokularak Hakkani vasıflarla aleme sunulmasıdır. Bu ise insan-ı kamil olmaktır. Uluhiyet ve Hüviyet tevhidini varlığında müşahede eden ve yaşayan insan-ı kamil olur. Bu vasfa ulaşmanın temelide “lâ ilahe illallah” ilahi kelamını tüm tevhidi izafi mertebeleri ile tahsil etmekle mümkündür. Kemal manada bu lafzı yaşayan Makam-ı Mahmud’da yerini alır. Zira livaul hamd sancağında “lâ ilahe illallah muhammeden resulullah” ilahi kelamı bulunmaktadır. Diğer kişiler Makam-ı Mahmud’da tevhid mertebelerini yaşadıkları oranda yerini alır. Peygambere yakınlık ve uzaklık bu sırrın yaşanmasıyla ilgilidir. Efendimizin kalesi Makam-ı Mahmud’dur. Oraya giren kurtulur. Kurtuluşun anahtarı kelime-i tevhid İslamın tüm mertebelerini barındırdığından O’ndan ne kadar söz edilse azdır. Bunun eğitimi arifibillahlarca yapılır. Bu konuda bilgi ve kelime-i tevhidin tüm mertebeleri “tasavvufta tevhid ve nefsi irfan yolu” eserimizde sunulmuştur. Arzu edenler bir rehber eşliğinde irfan yoluna çıkar. Efendimizin müjdesine tahsil ettikleri mertebeden nail olur.