Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

la mabude illallah muhammeden resulullah

lâ mabude illallah muhammeden resulullah

lâ  ilahe illallah, lâ  mabude illa hu

Allah’tan başka, O’nun hüviyetinden başka mabud yoktur. İbadet edilecek olan, ibadete gerçek layık olan O’dur. Mutlak Zat hüviyeti ile ibadete en çok layık olandır. Allah uluhiyetini ve Mutlak mabud olduğunu “Muhammeden Resulullah” özü ve hakikati ile alemlere ilan etmiştir. O’nun nasıl bir mabud olduğunu, nasıl ibadet edileceği Kur’an ve Şeriat-ı ve Sünnet-i Muhammedi ile açıkça belirtilmiştir. “Hakikati Muahmmedi” özü ile tüm alemler, isteselerde istemeselerde kendi mertebelerinden ilahi hüviyete ibadet etmektedirler.

İnsan, Allah’tan başka mabud olmadığını, gerçek ve hakiki mabudun Kur’an ve Sünneti Muhammedi kanalından gelen bilgilerle O’nun nasıl bir mabud olduğunu idrak etmelidir. İlahi hüviyet her mevcudda, mevcudun temsil ettiği mertebeden yüz göstermektedir. Bunu açıklayan ayeti kerime de; “Ne yana dönerseniz Allah’ın vechiyle karşılaşırsınız” (Bakara/115) düsturunca her mertebede, her mevcudda yüz gösteren O’dur. Her mertebede, her mevcudda yüzü mevcud iken sadece bir yüze iman edip, diğer yüzleri inkar etmekle insan, Hakk’ı örtmüş olup, küfre ve şirke düşer. Eğer Müslüman bütün zuhur yerlerinden bir zuhur yerinde Hakk’ın varlığını inkar ederse, şeriat ona Müslüman demez. Zira her mevcud ilahi hüviyetten kendi mertebesinden hissesini almıştır. Hisseside ilahi isimlerden bir isimdir. O mevcuddaki hüviyeti inkar bir ilahi ismi kabul etmemek demektir. Mesela puta ibadet eden ibadetini ona tahsis ettiğinden ve onunla kayıtlanmasından dolayı küfre düşmüş olur. Yani diğer yüzleri inkar etmesinden dolayıdır. Bu hususta şöyle belirtilir:

                        Küfrü batıl, mutlak Hakk’ı örtmüştür

                        Küfrü Hak, kendini Hakk’la örtmüştür.

 

Muayyen ve kayıtlanmış bir ilaha, mabuda ibadet edenler, kendi tasavvurlarında peydah ettikleri mabuda itikat ve ibadet etmiş olurlar. Onlar kendi düşüncelerinde, hayallerinde meydana getirdikleri farklı rablardırki birininki diğerine uymaz. Şu ayeti düşünelim: “Farklı ilahlar mı hayırlıdır yoksa tek ve Kahhar olan Allah mı? (Yusuf/39).

 

Bu nedenle arif Rabların Rabbi olan Allah, tek mabud olan Mutlak Zat’a ibadet eder. İlahi hüviyetin her mevcudda bir ilahi isimle yüz gösterdiğini bilir, tüm mevcutların hepsini uluhiyeti ile kabzasında tutan tek ve bir mabud olan Allah’ın Zatına ibadet eder. Aynı zamanda arif bir yüzle kayıtlananlarıda inkar etmez. O yüzdeki ilahi hüviyetide bilir. Kayıtlananın neden kayıtlandığını bilir. Ama arif kendi hakikatinde sabittir. İbadeti saneme yani puta olanın ibadetinin dahi hakikatte ibadetinin SAMED’e olduğunu bilir. Zira putun varlığı da “Samed” dendir. Arif tek yüzle kayıtlandığından kişinin küfre ve şirke düştüğünü bilir. Bütün varlığın ilahi hüviyet kaynaklı olduğunu bilen arife bunlar malumdur. İşte arif bu manaya sahip olduğundan ne kendinin kayıtlı bir itikadı olur, nede başkalarının itikadına karışır, inkar eder. Arif her şeyin emirlere bağlı olup emir ve iradenin dışında bir şey olmadığını bilir. Her kişinin mazhar olduğu İsim tecellisi itibariyle itikad ve halleri adabı ile yerli yerinde görür. Tek bir yön ve mabud vardır. O da Allah’tır. İlahi hüviyettir. Hüviyet-i Mutlaka’dır. Diğer yönler varlığına, Zatına nispetle izafidir. Hüviyetinin isimleri ve sıfatları ile çoğalmıştır. Bu nedenle mertebeler vardır. Mertebelere riayet şarttır. Arifin bu görüşte olması, Hakk Teala’nın bütün esmasına olan irfanından ileri görülmektedir. Bilirki bütün mertebe ve makamlar ilahi esmanın icabıdır. Ve bütün şeyler isimlerin zuhur yerleridir. İlahi isimlerin mazharlardaki zuhuru, o zuhur yerinin istidat ve kabiliyetine göredir. Kendine özel bir mabud tasavvur eden kişi zan sahibidir. Kendi zannı ile kendisi şirke, küfre düşer. Arif ise hepsinin hakikatini bilir.

Bir misal vermek gerekirse:

Bir sevgilinin güzelliğine bakılsa ve onun etrafında milyonlarca ayna konulsa, o sevgili milyonlarca görülür. Ama aslında bir sevgili, bir yüz iken, o aynaların istidat ve kabiliyetlerine göre kiminde parlak, kiminde kederli, kiminde neşeli, kiminde doğru, kiminde eğri büğrü gösterse ve bir kimsede sevgilinin ancak bir aynadaki resmini görüp, diğerlerini inkar etmiş olsa arif olmaz. Arif olan, Hakkı bilen bütün aynalardan görünen sevgilinin türlü suretlerini ve vasıflarını tasdik eder. Hatta ayna ile veya aynasız dahi görür.

İşte Allah bu gerçeği açıklamak için insanlara şöyle buyuruyor: “Şüphesiz Ben Allah’ım, benden başka ilah yoktur artık bana ibadet et” (Taha/14). Bu ilmi alanın Allah’ın Zatından başka bir şeye ibadet ve secde etmesi ise imkansızdır.

Bu mertebede yapılan ibadetin ismi ubudet’tir. Bu ibadet Hakla yapılır. Kesret aleminde yaşayan kimsenin ibadetine benzemez. Bunlar “Salatu daimun” hükmüyle devamlı namaz halin dedirler. Efal alemi, esma alemi, sıfat alemi ve zat aleminin ibadetlerini her mertebenin haline, gereğine göre yerine getirirler ve ibadette kemal ehlidirler. Bu mertebedeki ferd “Görmediğim Allah’a ibadet etmem” der.

Hakiki Vücud, Hakkın Bir olan latif vücudundan ibarettir. Bu hakiki latif vücud sonsuz isimleri dolayısıyla kesafet mertebelerine tenezzül edip muhtelif suretler ile taayyün etmiş ve “kayıtlanmış” ve “sınırlanmış” tır. Budan dolayı kulların işlerine vücud ve hakikat yönünden tecelli edici Hakk’tır. Asla ortada gayr yoktur. Gayrılık ismi O’nun taayyün ve kayıtlanması yönünden olur. O batınından zahire, zahirinden batınına dahi tecelli halindedir. “Külli yevmin hüve fi şe’n” (Rahman/29) “O her anda bir işte, tecellidedir” buyurulmuştur. Hakk bir itibar ile “etken” bir itibar ile “edilgen” dir. Alem Hakkın zahiri olup edilgendir ve Hakk ise İlahi hüviyetiyle alemin batını olup etkendir. Bundan dolayı itaat eden ve ettiren ancak Hakkın nefsidir. Gayr olarak zannedilen yoktur. Taayyün ve kayıtlanma ile Zatı Nefs’in izdüşümleri mevcuttur. İnsanın batınından “kalk, şu yemeği yap” düşüncesinin oluşması, zahirinin bu emre uyması gibidir. Olay tek vücutta meydana gelmiştir. Hakikat birdir. Gayrı vücud yoktur. Şimdi her surette Hakk’ı akleden ve düşünen kimse için, Hakkın her bir surette ilah edinme ile mabud olması söz konusu olabilir. Hakk bütün görünme yerlerinde İlahi hüviyetiyle mevcut olduğundan Hakk gerçek ve hakiki mabuddur. Alem suretlerinden kendisine ibadet edilen şeylerin her birisi, ona tapan kimsenin kalbinde yükselmiştir. Oysa hakim hakikat yüksekliğin derecelere mahsus olmasıdır ve o derece üzerinden Hakk’a ibadet olunur ve kendisinde Hakk’a ibadet olunan görünme yerlerinin en büyüğü “heva” dır yani istek ve arzulardır. Nitekim Hakk Teala “Hevasını kendine ilah edinen kimseyi görmezmisin?” (Casiye/23) buyurdu. Böyle olunca “heva” mabudun en büyüğüdür kulun kalbinde meyil ve muhabbet olmadıkça ibadete yönelinmez. “Heva” nın nefsi ile (zatı ile) yine hevanın kendine ibadet olunur. Görünme yerlerindeki muhabbet nedeniyle “heva” o surete muhabbet eder. Görünme yerlerindeki muhabbet ise cüzi muhabbettir. Cüzi muhabbetin kaynağı ise ilahi muhabbettir. İlahi – külli muhabbet olmasaydı, nefs mertebesinde açığa çıkan hevaya ibadet edilmezdi. İşte heva asli – külli ilahi muhabbete yönlenir ise bütün muhabbetlerin kaynağı Allah’ın Zatına ibadet edinilmiş olur. Heva ana kaynağına yöneldiğinde ibadet olunan Hakk olur, aksi ise heva kendi mabud olur ve her surete yönelir ve o suret put olma riski taşır. O suretle Hakkı sınırlandırdığı içinde küfre girer. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisi her neyi seviyorsak O’nunla bulunduğumuzu, O’na itaat ettiğimizi bir yönüyle açıklar.

Hz. Resul (sav) ümmetini mutlak ilaha davet etti. O Samed’dir, yani her şeyin vücudu ona muhtaçtır. “Gözler O’nu idrak edemez” (Enam/103) diyerek her mevcudda sırayetini ve her mevcudun O’na ihtiyacını bildirir. Her şeyde letafetle sırayet edici olduğundan “O gözleri idrak eder” (Enam/103). Nitekim, insanın kendi cesedini ve kesif olan bu ruhu idrak etmez. O her şeyin batını ve ruhu olarak, her şeyide bilicidir. “hüve külli şeyin alim” (Hadid/3). Bu yönüyle O (Hüve), evvel, ahir, zahir ve batını bilendir, görendir.



önceki sayfa                     sonraki sayfa

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam37
Toplam Ziyaret841700
Hava Durumu
Saat
Takvim