Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

H. Ş. 34.Cennet Mertebeleri

34. CENNET MERTEBELERİ

“Cennet ehlinin en aşağısı, ikibin sene uzaklıkta ve genişlikte olan mülküne baktığında, oturduğu köşkten yakını gördüğü gibi uzağıda görür. Hem zevcelerini, hizmetçilerini ve köşklerini görür. Cennet ehlinin derece yönünden en efdali, günde iki kere sabahda ve akşamda Allah Tealanın cemalini müşahede eder”

Cennet cemal isimlerinin ve kemalin görünme yeridir. Cennet kudret yeri olduğundan ilahi isimlerin kemali kudretle en üstün şekilde zuhur eder. Cennet kemali-cemali kudretini anlatan ayette şöyle buyuruluyor: “Habibim müminleri ve Salih amel işleyenleri müjdele. Muhakkak onlar için altından nehir akan cennetler vardır. Onlar her ne zaman cennet meyvelerinden rızıklandıkların da, renkte dünya meyvelerine benzer, lezzette muhtelif meyveleri tenvül ettiklerinde “biz bunlarla öncede rızıklanmıştık” derler. Onlar için hayızdan, tağavvut ve tebevvülden temiz zevceler vardır. Onlar cennette ebedidirler.”(Bakara/25)

Ayetteki SALİH AMEL şu dört hali içerir; 1.İlim, 2.Niyet, 3.Sabır, 4.İhlas. Salih amel “Manası Hakk’tan (Kur’an ve Sünnet) fiili kuldan” olan fiillerdir. Kur’an ve Sünnete riayet edilen ve dört manayı kendinde bulunduran fiiller Salih manayı kendinde bulunduran fiiller Salih amellerdir ve yeri cennettir.

Hz. Resul’ün sureti Cenab-ı Hakk’ın Cemal ve Celal nurundan yaratılmıştır. Sağından sekiz cennet Cemalinin nurudur. Soldan yedi cehennem Celalinin nurudur. Cennet sekiz mertebedir:

Birinci Cennet, şeriat lisanında darus selamdır. Hakikatte ameller cennetidir. Şeriatın emri üzerine Salih amel işleyen abidler cennetidir.

İkinci Cennet, şeriat lisanında Cennet-ul hulddur. Hakikatte mekasip cennetidir. İman ve itikadı kuvvetli olan müminler bu cennete girerler. Hz. Resul Efendimizin “Benden sonra ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılır. Yetmişikisi cehennem ehli, biri Naciye fırkasıdır. “Onlar kimdir?” sualine “Benim ve ashabım itikadına ve imanına tabi olanlardır” buyurmuştur.”

Üçüncü cennet, şeriat lisanında Cennet-ül Meva hakikatte mevahib cennetidir. Bu cennette her itikattan cömert olanlar yer alır. Zerre kadar imanı varsa ise; isevi ve musevi olsada cömertler bu cennette yer alırlar. Allah'ın "Vehhab" isminin tecellisi ile insanları cennetine soktuğu makamdır. "Cömertlik ağacının kökü cennettedir" ifadesinin gerçekleşmesidir. Hatem-i Tai Mecusi olduğu halde bu cennet ehlindendir. “Cömert fasık olsa da cennete girer” hadisi ile bu cennete işaret etmektedir.

Dördüncü Cennet, şeriat lisanında Cennet-i Naim hakikat lisanında istihkak cennetidir. Bu cennet ehli ancak elest hitabında sabit olan ve dünya alemine geldiklerinde asli fıtratlarını kaybetmeyenlerdir. “And olsun insanoğlunu en güzel surette yarattık” (Tin/5) kavlini yerine getirenlerdir. Bu suretlerini dünya aleminde de devam ettirenlerdir. Dünyada ki hayatlarında nefsin heva ve hevasına meyletmeyenler, meczublar ve çocukluk deminde vefat edenlerin cennetidir.

Beşinci Cennet, şeriat lisanında Fırdevs-i Ala hakikatte maarif (irfan) cennetidir. Bu cennete isimlerin hakikatlerine arif olanlar girer. “Allah Adem’e bütün isimleri öğretti” (Bakara/31) ayeti bu hakikati anlatır. Nihayetsiz isimlerin hakikatlerinin nurlarını müşahede ederler. Hem maddi meyveler hem manevi zevk olan ilim irfanla daima rızıklanırlar. Hz. Resul Efendimiz bu cennet ve bundan sonraki cennetler için “Allahümme inni eselüke lezzeteş şuhudi” (Allah’ım Senden şuhud lezzetini isterim” buyurmuştur.

Altıncı Cennet, Cennetül efal ve Cennetül esmadır. Hz. Resul’ün efalinin cennetidir. Efalin batınında esmalar vardır. Bu hakikate ulaşan fena-i efal ve fena-i esma hakikatine ulaşıp tevhid-i efal ve tevhid-i esma mertebelerine ulaşanların cennetidir. Cennetül faziledir. Dünya fiillerinden (nefsani arzu fiillerinden) fani olanların cennetidir. Kur’an ve Sünnet üzere fiil cennetidir. Her nefeste Hakk’ın kudretini müşahede ederler. “O her an bir tecellidedir” (Rahman/29) ayetinin yaşantısıdır. Hakkın efal ve esmanın tecellilerini müşahede ederler.

Yedinci Cennet, Cennetüs Sıfattır. Derecat-ı Rafia denilir. “fi makadı sıdkın inde melikin muktedir” (Kamer/55) “Yüce Allah’ın huzurunda Hak meclisindedirler”. Hakk’ın sıfatlarını müşahede ederler. Kelam-ı Zatı harfsiz, savtsız müşahede ederler. Hakk’ın kudretini ve ilahi hükümlerini müşahede ederler. İşitmeleri, görmeleri, kelamları Hakk iledir. Bu nedenle yakın uzak onlar için söz konusu değildir. Mesafeler ve zaman söz konusu değildir.

Sekizinci Cennet, Makam-ı Mahmuddur. Sırf Resulullah Efendimiz’e mahsustur. Makam-ı Ahadiyettir. Diğer insanların Makam-ı Mahmud’a yakınlıkları Hakikati Muhammediye’ye yakınlıkları ile ilişkilidir. Tevhid-i Zat irfanıdır. Künhü Zat Cennetide denir. Kişinin İlmi Zatta ayan-ı sabitesi her ne kadar Hz. Resul’e yakınsa bu cennetteki yakınlığıda o denli fazladır. Nefsi natıka hakikatine ulaşan ve onu Hakk’a teslim edip “bekabillah” a ulaşan hakkel yakin O’nu müşahede edenlerin mertebesidir. Cemalullah cennetidir. O’nun Zatı müşahede edilir.





önceki sayfa               sonraki sayfa
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam108
Toplam Ziyaret842456
Hava Durumu
Saat
Takvim