Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

H. Ş. 32.Adem, Kün Emri ve Kudret, İlahi Nur ve Ruh

32. ADEM, KÜN EMRİ ve KUDRET, İLAHİ RUH ve NUR

“Cenab-ı Allah bütün eşyayı “KÜN” kelimesiyle icad etti. Fakat üç eşyayı ki 1.Kalem-i Ala 2.Hz.Adem’in vücudu 3.Firdevs-i Ala’yı kudret eliyle yarattı”

“Kün” emri “Kaf” kudret-i ilahiyeyi, “Nun” Nuru İlahiyeyi aradaki “Vav” da bunların zuhurunu ifade etmektedir. Hakk’ın kudret sıfatıyla, ilmini ve iradesini zuhura çıkarmasından ibarettir. Tüm eşya “Kün” emri ile yaratılmıştır. Kalem-i Ala, Hz. Adem ve Firdevs-i Ala “KÜN” emrine ilaveten ZATİ KUDRET ve ZATİ NUR ile vücuda gelmişlerdir.

“Allahunurussemavati vel ardı mesele nurihi kemişkatin fiha mısbah elmısbahu fizücacetin ezzücacetü keenneha kevkebun dürriyyün yekadü min şeceretin mübareketin zeytunetin la şarkıyyetin ve garbıyetın yekabü zeytuha yudiu ve lem temseshü nar nurun ala nur yehdillahü linurihi men yaşa” (Nur/35)

Mealen: “Cenab-ı Hak yerleri ve gökleri Nuri ilahi (Hakikati Muhammedi Nuruyla) aydınlatır. Onun nurunun misali mişkat yani fener demek SADR-I MUHAMMEDİ, Zücace kalb-i Muhammedi, misbah ZATI NEFSE koyduğu İlahi NUR, zahir nübüvvetin nuru, kainata parlak yıldız, onun ziyası ise Muhammed’dir. O zatın nuru doğu ve batıyı kaplayan insan-ı kamilin nurudur (Alemleri kaplar). Gönül kabesinin sahibi, nefsi natıkasıdır. İlahi Nur ve Hakikati Muhammedi Nuruyla nurun ala nurdur. Zahiri nübüvvetiyle de Cenab-ı Hakk’ındilediğine hidayet eder.”

Bu ayette beş adet NUR vardır. “1.Zatı Nefsi-Asıl İlahi Nur. 2.Alemi NUR 3.Vücudi Nur 4.Bedenden zahir (çıkış) Nur 5.Adem’in kalbinde olan Hakikati Muhammedi NURU.

Ademin kudret eliyle her şeyi tamam olup nefs tezkiye olduğunda “fenafahtü min ruhi” “Ruhumdan ona üflediğimde” (Hicr/29) ayetinin beyanı üzere Adem Hakk’ın nurunu ve Hakikati Muhammedi nurunu taşır. Bu iki nurla Adem, insan-ı kamil NURUN ALA NUR olur. Bu nur ve ruh Allah’ın Zati ve subuti sıfatlarının ve isimlerinin Adem tarafından taşınmasıdır. Bu nur meleki nurlar ile amele ve zahire vücud nuru “Vücud NURU” olarak ehlince müşahede edilir.

“Kün” emrindeki “Kaf” ve kudretin “Kaf” ı aynı zamanda Kur’an’ın sırrını taşır. Bu nedenle ruhta ve nurda bu kudret gizlidir. Kur’an bu ruh ve nurla alemlere sirayet eder. Bu sirayet Nefesi (nefsi) Rahman’dır. Rahmanın nefesi Kuran’ı alemlere sunar. Bu nedenle alemler fiili Kur’an, temsili Kur’an ve tafsili Kur’an’dır. Kur’an-ı yazan ise Kalem-i Ala’dır. Yani Zati Kudret tarafından halkedilmiştir. Zati Kudret ve Nurun son yeri ise Firdevs-i Ala’dır. Kur’an-ı Natık olanların cennetidir. Künhüzat ve İrfan cennetidir. Muhyiddin-i Arabi Hz.leri Kur’an’dan bahsederken “Kur’an’ın her harfinin altında sahilsiz derya vardır” buyurmuşlardır. Bu şu ayetin karşılığıdır. “Yeryüzünde bulunan ağaçlar kalem olsa, denizlerde mürekkep olsa, bir o kadar daha getirilse Allah’ın kelamı bitmez” (Lokman/27). Nurun ala Nur sahibi insanı kamilde Kur’an-ı Natık olduğundan O’nun sohbetine ve kelamına da son yoktur. Zira ilmini Kur’an’dan yani İlahi Kudretten alır. Zatı İlmini Allah’tan aldıklarından “ARİFİBİLLAH” olarak adlandırılırlar.

Sahip oldukları nurla ilmi hakikatleri, müminlerin rüyada gördüğü gibi yakaza halinde ve şehadet aleminde müşahede ederler.

“Böylece biz kesin iman edenlerden olması için İbrahim’e göklerin ve yerin melekutunu gösteriyorduk” (Enam/75) ayeti buna delildir. “Allah’ı ancak Allah görür” kelamı-ı kibarınca Allah’ın Nuruyla yine O’nun zuhurlarını müşahede ederler. Bu hakikati Efendimiz “Müminin ferasetinden korkun, zira O Allah’ın nuruyla bakar” buyurmuşlardır.

Adem’in kudret eliyle ve NUR ile dürülü olması bu sırrı taşımasına sebeptir. Her insanda bu hakikat nefsi natıkasında dürülüdür. İstidatının yüceldiği ve üstün gayret ile irfan yolunun (seyr-i sülük) tahsil edilmesiyle bu hakikat bilkuvveden (potansiyel) bilfiil (kinetik) hale geçer. Bu nedenle “İlim kadın ve erkek her Müslümana farzdır”. Aksi ise kamil insan olamamak ve istidatını zayi etmektedir. Ki insanda bu durumdan sorumludur. Arifibillahlar da bu ruh ve nur bilfiil faaliyettedir. Allah’ın kudretini ve nurunu taşıdığından nefesleri (kelamları) “KÜN” emri gibidir.



önceki sayfa               sonraki sayfa
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam158
Toplam Ziyaret842506
Hava Durumu
Saat
Takvim