Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

A. H. 70. Nefsi Natıka, Nur ve Kur’an

NEFSİ NATIKA, NUR ve KURAN

“Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi olur mu? Fakat kafirlere yaptıkları böyle süslü gösterilir”

(Enam/9)

Nefsin hakikati Allah’ın nurundan ve Kur’an’ın sırrındandır. Nefsi natıka bu hakikatiyle Allah’ın Zati Nefsi ile irtibatlıdır. Şehadet alemine indiğinde bu hakikat örtülmüş ve perdelenmiştir. İşte Kur’an ve Hz. Resul kaynaklı hidayet ile nefs asli haline döner. İnsanlar arasında “nur” ve “hadi” isminin temsilcisi olarak yaşar. Bu hale ulaşmayanlar ise nefsine zulmedenler ve onu cehalet karanlığında bırakanlardır. Bunlar kendi hakikatlerini dolayısıyla Allah’ın bu hakikatini örttüklerinden dolayı “kafir” olarak adlandırılmışlardır. Hiçbir nefse zulmedilmemiştir. “Her doğan çocuk İslam fıtratında doğar” hadisiyle her nefse bu istidat verilerek, onu nura ulaştırılması için gerekli kurallar belirtilmiştir. Bu kurallar nefsin hakikatinde dürülü olan Kur’an ve onun açılımı olan Sünneti Muhammediyedir. Her kula Allah bu yolun yürünmesini şu ayetle açıklamaktadır. “Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık ayetler indiren O’dur” (Hadid/9). İşte bize düşen görev ise bir an önce nefs terbiyesi ve tezkiyesi yoluna çıkmaktır. Zira kudsi hadiste şöyle buyurulmaktadır: Sefere çıkınız, sıhhate erer, safa bulur, ganimete ulaşırsınız. Sıhhat ve sefa nefsi karanlıklardan kurtarıp nura ulaşmaktır. Ganimet ise Allah’ı bilmek, bulmak ve O’na uyup olmaktır.



önceki               sonraki
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam154
Toplam Ziyaret840818
Hava Durumu
Saat
Takvim