Üyelik Girişi
Site Haritası
Önerilen Siteler

H. Ş. 142. İnsanın Ezeli ve Ebedi Hakikati

142. İNSANIN EZELİ ve EBEDİ HAKİKATİ

“İlim ile diri olan ebeden ölmez”

Her insanın İlmi Zatta bir “ilmi hakikati” vardır. Bu ilmi hakikate ayan-ı sabite” adı verilir. Ayan-ı sabite Zatın, Zatından Zatına, Zatıyla, Zatça yaptığı düzenlemelerdir. Uluhiyetin bir düzenidir. Allah’ın isim ve sıfatlarının programıdır. İlmi Zat mertebesinde olduğu için insanın “Zati hakikati” dir. Hakkın insana olan “Zati tecellileri” bu mertebeden gerçekleşir. Kur’an “cemi esma ve sıfatı Zat” yani tüm isim ve sıfatları içeren Zat mertebesi olduğundan ayan-ı sabite programı Kur’an’ın düzenlenmesidir.

“İnsanın üzerinden bir zaman geçmedi ki, o anılan bir şey değildir” (İnsan/1) ayeti bu mertebeyi ifade eder. Ayan-ı sabite Zati hayatiyet ile ezeli ve ebedi haydır.

Bu mertebeden nefsi natıkaya tecelliler yansır. Nefsi natıka tecelli mahallidir. Yani “ilmi Zat” programı suretler şeklinde nefsi natıkaya yansır. Zati sıfatlar ve subuti sıfatlar ile şereflenir. Bu mertebede Ruhul Azam ve Ruhul Kudüs ile desteklenir. Ruhul Azam ve Ruhul Kudüs ile desteklenir. Ruhul Azam ve Ruhul Kudüs “Allah’ın Ruhu” olduğundan nefsi natıkada bunlarla donanmış olduğundan “nefsi natıka hayy-diri” dir. Allah ilmini Ruhul Azam ve Ruhul Kudüs ile açmaktadır. “Biz onu RuhulKudüs ile destekledik” (Bakara/87). Bundan sonraki mertebe “Adem’e isimleri talim etti” (Bakara/31).

Allah İmi Zattaki (ayan-ı sabitedeki) programını sıfatlarla açtıktan sonra isim mertebesine tenezzül eder ve insanda isim ve sıfatlarıyla malum olur. Nefsi natıka Zati tecelli, sıfati tecelli ve esma tecellilerinin merkezi olur. Bütün bunlar Hakk’ın Zatına ait olduğundan nefsi natıka “hayy-diri” özelliği devam ettirir.

Fiil mertebesinde sorumluluk ve yükümlülük başlar. Fiiller Kur’an ve Sünnete göre olursa, tüm bu tecelliler hayatıyetini devam ettirir. “Mana Hakk’tan fiil kuldan” olup, nefsi natıka Hakk’ı temsil ederek “hayy-diri” oluşunu fiil mertebesinde gerçekleştirmiş olur.

Ancak fiiller nefsin heva – hevesine göre olup, Kur’an ve Sünnete uymuyorsa, nefsi natıkaya kir – pislik bulaşıp onu aslından uzaklaştırır. Bu ise nefsin ölümüdür. Hayatiyetini kaybetmesidir. “mana nefsin heva – hevesi yani kuldan, fiilde kuldan” olup; amel Hakkani vasfını kaybeder. Böyle bir fiil tevbeyi ve nefsani arınmayı gerektirir. Nefsin tezkiyesi bu nedenle nefsi natıkaya hayatıyetini (hayy-diri) yeniden kazandırmaktır. “Her nefs ölümü tadacaktır” (Ankebut/57) ayeti nefsin ölümsüz olduğunu bize bildirir. Tadılan ölümdür; nefsi natıka hayatıyetini devam ettirir. Ancak nefs taşıdığı sıfat – ahlak ve tezkiye oranında ahiret boyutunda cennet veya cehennemde varlığını sürdürür. Hedef Hakk’ı en güzel surette yansıtmak olmalıdır.


önceki sayfa               sonraki sayfa

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam163
Toplam Ziyaret835744
Hava Durumu
Saat
Takvim