116. NEFSİ NATIKA ve MARİFETULLAH

“Dinin direği ve temeli ilmel yakin, aynel yakin ve hakkel yakin Allah’ı bilmektir; faydalı akıldır. Faydalı akıl nedir diye sorulduğunda nefsi natıkayı masiyetlerden men etmek ve Allah’a itaattir”

“Allah kudsi hadisinde şöyle buyuruyor:

“Ben gizli bir hazineydim. Bilinmekliliğimi sevdim Halkı yarattım. ta ki Beni bilsinler”

İnsan Allah’ı bilebilecek yegane varlıktır. İnsandan istenen Marifetullah’tır. Allah’ı kamil manada bilmektir. Bunu belirten ayette:

“Ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zariyat/56). Arifler kulluğun irfan olmadan yapılamayacağını belirterek “Bana arif olsunlar diye yarattım” ifadesini kullanırlar. Efendimizde “Men arefe nefsehu fekad arefe Rabbehu” “Nefsine arif olan Rabbine arif olur” hadisiyle Allah’a marifetin nefsi natıkayı bilmekten geçtiğini ifade etmiştir.

Nefsi natıka hakikati itibariyla Allah’ın Nuru ve Kur’an’ın sırrı makamıdır. Nefsi natıka tek-vahid birhakikat iken, aldığı sıfatlarla mertebeler oluşur. Nefs mertebelerinde bu hususlar açıklandı.

Nefsi natıka tüm bedende hüküm süren ve Rabbin tecelli mahaldir. Nefs tecelli mahalli iken nefse ve Allah’a marifet oluşur.

Marifetullah mertebeleri tasavvufta;

Olarak sınıflandırılır. Kahramanlığı bilmek ilmel, kahramanlığı görmek aynel, kahramanlığı yapmak hakkel yakîn mertebeleri olur. Bilinenin yaşanması ve müşahede edilmesidir. Bu nedenle tadmayan bilmez denmiştir. Bu mertebeler faydalı akıl ile gerçekleşir. Efendimiz “Akıl kalpte Hakla batılı ayıran nurdur” buyurarak nefsi natıkanın merkez olduğunu belirtmiştir. Nefsi natıka Nur ve Kur’an sırrı olduğundan aslına yolculukta şeriat-ı ve Sünneti Muhammediye’ye uymak şarttır. Bu ise Allah’a itaattir.